"Dervişlik olsaydı taç ile hırka biz dahi alırdık otuza kırka" deyişi, görünüşte derviş gibi davranan ancak dervişliğin özünden uzak olan kişileri eleştiren, tasavvufi bir hicivdir. Deyişin anlamı şu şekilde açıklanabilir:
Dervişlik: Dervişlik, tasavvuf yolunu benimseyen, dünya nimetlerinden uzaklaşarak kendini Tanrı'ya adayan kişilerin halidir. Gerçek dervişlik, zahiri değil batıni bir olgudur; yani sadece dış görünüşle değil, kalbin ve ruhun arınmasıyla ilgilidir.
Taç ve Hırka: Taç ve Hırka, dervişlerin giydiği sembolik kıyafetlerdir. Bu kıyafetler, dervişin bağlı olduğu tarikatı ve manevi yolculuğunu temsil eder. Ancak deyişte, taç ve hırka, dervişliğin özünü yansıtmayan, sadece gösteriş amaçlı kullanılan nesneler olarak ele alınır.
Otuz'a Kırka Almak: Bu ifade, dervişliğin zahiri unsurlarının (taç ve hırka) kolayca elde edilebileceğini, yani herkesin derviş gibi görünebileceğini vurgular. Burada bir nevi alaycı bir tonlama vardır.
Özetle, bu deyiş, gerçek dervişliğin dış görünüşten ibaret olmadığını, asıl önemli olanın kalbin temizliği ve manevi olgunluk olduğunu vurgular. Sadece taç ve hırka giyerek derviş olunmayacağını, dervişliğin özünün yaşanması gerektiğini ifade eder. Deyiş, riyakarlığı ve gösterişi eleştiren bir bakış açısı sunar.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page